Follow Me on Pinterest

12 Aralık 2011 Pazartesi


AKLIMIN KANCALARI Vol 4.0

Küçüktüm, ufacıktım. Top oynadım, acıktım..... 


Geçen haftanın en güzel şeyi mor bir hercai menekşe iş arkadaşlarımdan birinin hediyesi hafta mutluluğu oldu bana. Cuma günü giderken güzelce suyunu verdim yanağına öpücüğünü kondurdum huzurla evime gittim.
Pazartesi sabahı bir de baktım ki benim mor menekşem boynunu bükmüş, hemen suladım biraz temiz hava alsın diye cam kenarına koydum ama olacak gibi değil gelmedi kendine bende boynunu daha fazla böyle bükülmüş görmeye dayanamadım, şirketteki ahşap karıştırma çubuklarından soktum dibine sonra da yasladım güzelim çiçeğini çubuğa. 

Sonra baktım baktım, "ulen fasülye mi bu sırığa bağlıyoruz" derken içimden değil dışımdan söylemiş olacağım ki etrafımdakiler gülmekten kırıldı.
Sonra aklıma Jack ve fasülye sırığı geldi hatırlarmısınız bilmem hani şu ineği karşılığında 3 sihirli fasulye tanesi alan çocuğun hikayesi. Bu kitabı okuduğumda ne hikmetse fen dersinde bitkileri inceliyorduk ve deney olarakta fasülye çimlendiriyoruk. O zamanlarda bahçeli bir evimiz vardı ve ben çimlenen fasülyemi merakla bahçemize ekmiştim. Neredeyse tüm gün başında acaba ne zaman çıkacak diye beklediğimi hatırlıyorum. Sonra babamın bize aldığı bitkiler ansiklopedisinden bir fasülyenin gelişimi ile ilgili detaylı bilgiyi bulmuştum da neyse ki beklemeleri aza indirmiştim. Çıkan ilk filizi gördüğümde ki heyecanı size anlatamam :O) efendim bir zıplamalar hoplamalar, mahalledeki çocukları benim fasülyem vaaaar diye kıskandırmaya çalışmalar, neler neler.... Nedense bu heyecan hali bende bir çene düşmesine sebebiyet vermişti ki sanırım halen de biraz öyle anneme gelen misafirlere bile size fasülyemi göstereyim miiiiii diye ellerinden tutup zorla bahçeye çıkardığımı hatırlıyorum. Birde Jack'i okumuş olmak fasülyemi gözümde iyiden iyiye devleştirmişti yanına gidip sürekli hayaller kurardım acaba ne kadar uzayacak? Bende bulutların üstünde ki o bilinmedik yere gidebilecek miyim? devi görecek miyim? vs. vs.

Velhasıl kelam fasülyemin sonu soframızda bir zeytinyağlı oldu ama bakın halen hayalleri aklımın kancalarında o mutluluk, heyecan, bekleyiş, hayaller öyle mis kokulu öyle çiçekli ve rengarenk ki.... Umarım hep duyguların hüküm sürdüğü çocuk mutluluklarımızla yaşlanırız.

Sincosh selamlarımla,

PS: Aşağıda ki  parça tam da bu hikayeyi çağrıştırıyor mutlaka dinleyin.





1 yorum:

  1. Müzik hakikaten çok keyifli. Tabi bir çocuk için sulayıp beslediği fasülyesinin zeytinyağlıya dönüşmesi, arkasından koşturup oynadığı tavuğunun yahniye dönüşmesinden daha iyi bir hatıra!Dediğin gibi çocuk heyecanımızın sık sık kendini hatırlatması dileğiyle...

    YanıtlaSil