Follow Me on Pinterest

15 Haziran 2012 Cuma


GEÇMİŞİN DÜŞÜNSELİ, BUGÜNÜN DEPREŞİSİ
Senelerdir şöyle bir kamp tatili yapmak isterim de yanımda bana eşlik edecek birini bulamadım. Bu çadırları görünce yine aynı hisler kımıl kımıl kımıldanmaya başladı içerimde. Esasen hiç yapmadığım için pür bir macera benim için ve kafamda filmlere yaraşır sahneler.
 Sabah kalktığında mis gibi orman kokusu, buz gibi deniz, kuş cıvıltıları, gözlerini kamaştıran deniz mis gibi havada yapılan kahvaltı, güzel hafif bir müzik, ağaçları ve bitkileri inceleyecek bolca zaman, ormanı keşfetmek için bolca zaman belki şans varsa ufak bir tepeciğe tırmanış yazsam bayağı yazabilirim haaa... unutmadan gece yakılan kamp ateşi etrafında içilen içkiler, mis gibi muhabbet böyle bir fairytale benim kamp düşünselim. 
Her yaz başı aynı muhabbet döner,
A tipi tontosh;
- Yaaaa kamp yapsak yaaa! Süper olmaz mı!... 
- Şahane olur valla, bende çok kamp malzemesi  babadan sebep bizimkisi sever öyle şeyleri çok, extra masrafta gerekmez, çok süper olurrr  ;O)
- Süpermiş o zaman bir nereye gidilecek ikincisi araba bunları hallettik mi tamam, bir sonra ki görüşmeye aksiyon alalım 
- Yihhuuuu, yubiiiiieee şakşakkk şukşuk....bir dolu sevinme efekti
- Sonsuuuz bir sessizliiiik.........

B tipi tontosh;
- Yaaaa kamp yapsak yaaa! Süper olmaz mı!... 
- Ayyy yok yaaa...... ben kalamam ööölee yerlerde....... börtü böcek hem biryerimizi ısırırlar, hiç konforlu bişeyde değil, kurt kapar ayı iner.Biz en iyisimi yurtdışına filan gidelim ne dersin?

◄◄ Bu duruma cevaben ben oluyorum yanda ki 

Yahu sevgili Sincoshcan, bana söyle bu aşağıda ki gibi bir çadırin olsa kampa gitmezmisin hiç :O) 
Koşa koşa gidilmez mi? .... kurulmaz mı? ... ve seyriline bakılmaz mı?
Biriii beni kampa rsüüüüüüüün müü ltf 
:O)







 Fotoğraflar designjungle'dan araktır benim denklanşörümle bir bağlantısı yoktur.


Tasarımcı parmağı dokunmuş bu sevgili Çadırtoshlar kapış kapış satılmış oldukça rağbet görmüşler, kamp işini eğlenceye dönüştüren bu çadırları masum küçük ormancıklarda kullanmanız tavsiye olunur yoksa sabah biri Ayı tarafından öpülerek uyandırılabilirsiniz benden söylemesi. 

Sincosh musmutlu huzurlu bir haftasonu diler....




10 Haziran 2012 Pazar


 
BİR ZAMAN SONRA

  • Kısaca neler oldu neler?
  • Venedik maskesi workshop'u

Sincoshculaaar.....Uzun uzun zaman geçti yazmayalı hem yazmayı hem paylaşmayı sizleri, blogumu çok çok özlemişim. Son yazımdan bu yana ayağımı yerden kesen bir dostum oldu o birrrr kızmızı, o bir ayakları yerden kesen, o bir cosh cosh, o bir sevgi kanadı ve o bir bisiklet.... :O) Henüz çok çok uzun yolculuklara, aklımızdakileri yola koymaya vakit olmadı ama beni üstüne attığı her vakit şimdiye dek en supersonic günler arasına girmeyi başardı doğrusu. Bunun dışında ki yaşamım da aynı güzelliği ile şaşırtmacaları, bol kahkahaları, duygusal patlamaları ve sohpetsel ve vakitsizlikten muzdarip olarak normal seyirinde devam ediyor diyebilirim.

 
Bu kısa girizgahtan sonra gelelim bugünün anlatmacasına. Geçen haftalarda arkadaşlarımdan birinden gelen maille gitmeye karar verdiğimiz Venedik Maskesi yapımı workshop'una katıldık bugün. Nişantaşında minnoş bir atölye. Muhteşem sarı duvarlar, bir minik bahçe, demlenmiş çay ve koca bir dikdörtgen masa. Masanın üstünde bizim için hazırlanmış önlükler, seçebilmemiz için iki çeşit maske, boyalar, simler, kalıplar, boncuklar, tüller, tüyler akla gelebilecek her tipten süs malzemesi vardı. Yapım aşamasına geçmeden öğretmenimiz Gülistan hanımı kısa bir tanıdıktan sonra kendisinin dünya maskeleri konusunda ciddi bir merakı olduğunu öğrendik asıl uzmanlık alanı ise Seramik sanatçılığıymış ve eğer olabilirse bu sene Venedik festivaline katılmayı istiyormuş kim bilir belki bu sene yollarımız birde bu festivalde kesişir. Açıkcası Cirque du soleil'i ilk keşfettiğimden beridir maskelere bayılır olmuştum ama hiç yapmayı düşünmemiştim hayranlığın gerçekle buluşacağı gün bu günmüş meğer "kutlu olsun" demekten kendimi alamıyorum :O)

 
Dinlediğimiz ve benim sonradan eve gelip kısaca okuduğum biriki şeye bakılırsa. Maske İtalyan kültüründe oldukça kullanılan bir obje özellikle de Venedikte. Bilhasasa Rönesans döneminde tiyatroda da bol bol kullanılırmış fakat şimdi festivalerlde ve bunun dışında hediyelikçilerde bol bol bulabileceğiniz birşey haline gelmiş. Öğretmenimizin söylediğine bakılırsa maskenin çıkışı sosyal statü ile insanların ayrıştırılmasına karşı bir protestoymuş. Hem festivalin hemde festivalde maske takmanın ana teması buymuş. İnsanlar maskeleri taktığında asıl kimlikleri gizlendiği için statü kavramı en azından festival süresince son buluyormuş. İşte bize verilen bilgi kısaca bu yine herzaman ki gibi wikipedia da bu konuda da güpgüzel detaylıca birşeyler yazılmış. Okumak isteyen olursa tam da aşağıda ki linki tıktıklayabilir :O)http://en.wikipedia.org/wiki/Carnival_of_Venice#Venetian_carnival_masks

 
Gülistan öğretmen bize birkaç örneğin basılı olduğu kağıtlar dağıttı fikir vermesi açısından ama sanırım yine de her birimiz yaratıcılığımızı konuşturduk ki kendisi de şimdiye dek gördüğü en yaratıcı workshop olduğunu söyledi kursun sonunda. Şimdi kısaca neler yaptığımızı anlatacağım belki evde denemek isteyen olur diye. Öncelike maske seçimi; maskerin biri tam yüz formunda diğeri ise sadece gözleri kaplıyan cinsten  iki alternatifliydi ben çalışma alanı fazla olsun diye ilk alternatifi seçtim ama aklım diğerinde de kalmadı değil. Her bir aşamayı fotoğraflamak çok isterdim ama pilim az olduğu için sadece sonucu çekmeyi tercih ettim. Maskemizi seçtikten sonra duvara asabilemek için gerekli olan ipleri maskeye bağladık sonrasında silver, gold ve bronze olan renklerden, maskemizin zeminini seçtik ben silver olan ile boyadım. Bu işlem için, tepesinden bize bakan kedilerin olduğu yaklaşık 6m2 bahçeye çıktık gruplar halinde, sprey boya ile yaklaşık birkaç sn aldı boyama işlemi ve hemen maskelerimizi alıp masamızın başına geçtik asıl güç olan şey burda başlıyor çünkü maskeyi nasıl tasarlayacağını belirliyorsun bir dolu farklı şekilli kalıplar vardı ve hemen hemen herkes bu kalıpları kullanarak maskelerini oluşturdu ben elimle birşeyler çizmeyi seçtim ve başladım kurşun kalem ile karalamaya :O) çiz-sil işlemlerinden sonra biri sonunda içime sindi :O) burda iş bitmiyor elbette ikinci zor part ise renk seçimi. Bir dolu renk ve sim arasında bayağı bocalanıyor kendimi sadece içimden geçen renklere bıraktım boyadım simledim tüyler yapıştırdım ve sonunda beğendiğim birşey çıktı ortaya. Bu musmutlu günü benimle paylaştığınız için çoook mutluyum.

 
Musmutlu su kadar hafif bir hafta başlasın hepimize......

 

 

 
 Tatattatataaaaaaaaaam işte benim maskem

 
 
 
Masketoshumla

 
O an orda bulunan ekip elemanları ve atölyemiz

 
Sincosh selamlarımla........