Follow Me on Pinterest

28 Kasım 2011 Pazartesi


BAŞUCU KİTAPLARI

Herkesin sanırım en az bir başucu kitabı vardır, yani ille de başının ucunda durmak zorunda değildir tabi ama kitaplığının tozlu raflarından senede bir bile olsa hep aynı kitabı çıkarıp okuyorsan işte ona başucu kitabı dersin benim sözlüğümde.
Ekşi sözlükte de şöyle deyişler var ilgilenirsen ; http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=ba%C5%9Fucu+kitab%C4%B1

İşte böyle bir kitabın neredeyse en etkilendiğim sayfasından alıntı yapacağım bu sefer;

21. Bölüm
....... Küçük prens tilkiyi evcilleştirdi. Ve ayrılma vakti geldiğinde “Ah! Sanırım ağlayacağım” dedi tilki.
“Bu senin hatan” dedi küçük prens. “Ben sana zarar vermek istemedim. Seni evcilleştirmemi sen istedim.
“Doğru, haklısın” dedi tilki.
“Ama ağlayacağını söyledin!”
“Evet, öyle.”
“O halde bunun sana hiçbir yararı olmadı.”
“Hayır, oldu. Buğday tarlalarının rengini gördükçe seni hatırlayacağım. Şimdi git ve güllere bir kez daha bak. O zaman kendi gülünün evrende eşsiz ve tek olduğunu anlayacaksın. Sonra bana veda etmek için buraya geri döndüğünde, sana hediye olarak bir sır vereceğim.”
Küçük prens güllere bir kez daha bakmaya gitti.
“Hiçbiriniz benim gülüm gibi değilsiniz. Çünkü henüz hiçbiriniz evcilleşmediniz. Ve siz de hiç kimseyi evcilleştirmediniz” dedi onlara. “Siz tıpkı tilkinin benimle karşılaşmadan önceki hali gibisiniz. Dünyadaki binlerce tilkiden yalnızca biriydi o. Ama ben onunla dost oldum ve şimdi artık o özel bir tilki.”
Güller bu duyduklarına çok bozuldular.
“Evet, güzelsiniz. Ama boşsunuz. Sizin için kimse yaşamını feda etmez. Yoldan geçen herhangi biri, benim gülümün de size benzediğini söyleyebilir. Ama benim gülüm sizin her birinizden çok daha önemlidir. Çünkü ben onu suladım. Ve onu camdan bir korunakla korudum. Önüne bir perde gererek rüzgarın onu üşütmesini engelledim. Tırtılları onun için öldürdüm ( ama birkaç tanesini kelebek olmaları için bıraktım). Onun şikayetlerini ve övünmelerini dinledim. Ve bazen de suskunluklarına katlandım. Çünkü o benim gülüm.”
Bunları söyledikten sonra tilkinin yanına döndü.
“Elveda” dedi.
“Elveda” dedi tilki de. “Ve işte sırrım: Bu çok basit. İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.”
“Temel olan şeyi gözler göremez”
diye tekrarladı küçük prens. Öğrendiğinden emin olmak istiyordu.
“Senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey, ona ayırdığın vakittir” dedi küçük prens.
“İnsanlar bu en önemli gerçeği unuttular. Ama sen unutmamalısın. Evcilleştirdiğin şeye karşı her zaman sorumlusun. Gülüne karşı sorumlusun.
“Gülüme karşı sorumluyum”
diye tekrarladı küçük prens, öğrendiğinden emin olmak için. Sonra yoluna devam etti..............
Küçük prens- Antoine de Saint-Exupéry





NOT: Kitabın Türkiye için bir sitesi var! İlgilisiysen bakmanı öneririm :O) http://www.kucukprens.org/index.php

İçinizde hep çocuk olacak bir taraflarınızın kalması dileklerimle musmutlu Pazartesiler.....


23 Kasım 2011 Çarşamba


AKLIMIN KANCALARI - ( Vol 2 )

Sıcak bir gündü ve ben nerdeydim bilmiyorum ama hatırlamak istediğim, ayağımın altının yeşil çimenlerle serinlediği, başımı kaldırdığımda gökyüzü ve denizi görebildiğim bir yerde olduğumu hatırlamak.
.ve Bukowski diyordu ki kulağıma: Kimseyi değiştiremezsin ve değiştirmeyi de isteme zaten,
Çünkü bunu yapmamalısın ne sen birinin mecburiyetisin nede başkası senin için bir mecburiyet, bunlarla yorma hiç kendini; Bırak, hayatına eşlik etmek isteyen seninle gelsin
O nerde olduğumu bilmediğim sıcak günde, tabi ki sıcaklıkta bir yanılsama olabilir lakin bana hatırlattıkları bunlar tam Bukowski ağzından değil ama aklımda ki kanca bana bunları yazdırıyor.

Musmutlu ve gri bir güne başlarken tontoşcan selamlarımla,



Linki tıklamayı unutmayın ;O)

Pepper Rabbit'den Beauregard Sampler




GULMEK
‎"Gülmek iki insan arasındaki en yakın mesafedir."
A smile is the shortest distance between two people
Victor Borge / Komedyen ve piyanist





22 Kasım 2011 Salı


AKLIMIN KANCALARI - ( Vol 1 )

Bu yaz bayram tatilinde Eceabat'a gitmiştik ve kaldığımız otelin merdivenlerinde asılı duran aşağıda ki fotoğraf çok hoşuma gitmişti bugün internette dolaşırken tesadüfen buldum fotoğrafı ve çok çok mutlu oldum.

Ağaçlar, bu dünyada en çok sevdiğim şey. Beni hiçbir neden olmadan o kadar mutlu ediyorlar ki kendimi onların arasında bulduğumda, lunaparka giden bir çocuk kadar şaşkın ve heyecanlı bir mutluluk kaplıyor içimi.



Fotoğraf: Norman Moslov


Su yolları boyunca dikilip boy atan

Mevsimi gelince dolgun meyveler veren
Yaprakları hiç solmayan
Dal budak sardıkça bolluğu artan
Bir ağaçtır iyi insan
Eski Uygarlıkların Şiirleri (İbrani)

21 Kasım 2011 Pazartesi

GÜLÜMSEYEN PAZARTESİLER


Çalışanlar bilir, muhteşem haftasonlarından çıkıp haftaya merhabanın toplantılarla başlayan hazin selamını. Hatta bu duygu o kadar yerleşir ki içimize Pazar akşamlarından başlar kıvranmalar.

Kendime bulduğum çözümü hemen paylaşmak istiyorum, Pazar akşamları beni yumuşatacak birşeyler içerim genellikle bu duruma en güzel cevap koca bir bardak papatya çayı olur ve  mümkün olabildiğince erken atarım kendimi yatacığıma, mutlu mesut kitap okumalar, bir iki not almalar vs. sonrasında uyku böcüğü ısırıverir hemencecik ve rüyalar ülkesi ile buluşma başlar.

Sabah güne “gülerek” başlarım desem fazla hikayeci bir yaklaşım olacak ki tam anlamı ile uyanana dek pekte öyle güleç filan olamam ama sabah iş yerime adım attığım zamandan öğlene dek herkes ile konuşmaya ve gülerek selamlaşmaya çalışırım asıl sır gülümsemekte bana sorarsanız eğer gülerek başlarsam haftaya tüm hafta gerçekten de supersonic geçer.

Sizce de haftaya bu şekilde başlamaya değmez mi? 
Hem tüm hafta süper geçmese bile elde bir dolu gülücük olacak daha ne olsun :O)


Kokularıyla hatırladığım çocukluğumun anısı bu şarkı, bugüne çok yakışacak




20 Kasım 2011 Pazar

SONBAHAR TONTOŞLARI

Sevimli şeyler iyi hissettirir insana öyle değil mi?
Bunca kötü haberler izleyip, okumaların molasında güzel bir şeylere bakmak, güzel bir şeyler okumak cennetten bir nefes gibi.
Bugün Pazar, ertesi günün stresi nedense bugünden sarmadı beni.
Güzel bir şeyler ararken bilgisayarımda bakın paylaşacağım ne buldum :O)
Sonbaharı seven ve son güneşlerinin keyfini çıkarabilenlerin olsun bu fotoğraf.

Sonbahar 'ın tontoşları