Follow Me on Pinterest

22 Kasım 2011 Salı


AKLIMIN KANCALARI - ( Vol 1 )

Bu yaz bayram tatilinde Eceabat'a gitmiştik ve kaldığımız otelin merdivenlerinde asılı duran aşağıda ki fotoğraf çok hoşuma gitmişti bugün internette dolaşırken tesadüfen buldum fotoğrafı ve çok çok mutlu oldum.

Ağaçlar, bu dünyada en çok sevdiğim şey. Beni hiçbir neden olmadan o kadar mutlu ediyorlar ki kendimi onların arasında bulduğumda, lunaparka giden bir çocuk kadar şaşkın ve heyecanlı bir mutluluk kaplıyor içimi.



Fotoğraf: Norman Moslov


Su yolları boyunca dikilip boy atan

Mevsimi gelince dolgun meyveler veren
Yaprakları hiç solmayan
Dal budak sardıkça bolluğu artan
Bir ağaçtır iyi insan
Eski Uygarlıkların Şiirleri (İbrani)

4 yorum:

  1. Çok hoşmuş. Benim de ağaçlara karşı özel bir ilgim var. Hatta çok ilginç bulduklarımı çekiyorum. Ve özel bir gözle izledikçe insanlar gibi güzel ağaçlar olduğu gibi, çirkin ağaçların da olduğunu farkettim. İnsanlar nasıl façası varsa, kolu yoksa ağaçlarda da o eksikliği hissedebiliyorsun. Ben bir çok kere kendime "Bak bu güzel bir ağaç!" demişimdir. Sadece tüm oranlar yerli yerine oturduğu için. Benim bu ilgim Erhan ve Hakan'da da bir dönem ağaç fotografçılığını da başlatmıştı :-) Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Bakmak ve görmek. Görmek çok güzel şey ve çok farklı bir yeti, hele de gördüklerin ile insanların yaşamlarında anlık bile olsa bir değişiklik yaratabiliyorsan, bence insan için bu, tam da" Daha mutlu olamam" anıdır.

    YanıtlaSil
  3. Gecen gun yildiz sarayinda tum kuru renklerin arasinda sapsari ama turuncu sari yaprakli bi agac gordum... hatta cep telefonumdan fotosunu cekip sana yolladim... agaclari sevdigin icin... gormeni cok isterdim. cunku fotonun gercegi ile alakasi olmadi ne yazik ki....
    oglanlar olduktan sonra herseye baktigimizi ama hicbirseyi gormemeye basladigimiz anladim... onlar herseyi goruyor ve herseye hayranlik duyuyor... insan ne zaman gormekten ve gorduklerine hayran olmaktan vazgeciyor? Hande

    YanıtlaSil
  4. Canım mesajın çok sonra geldi ama çok mutlu oldum aldığımda, dediğin gibi yetişkinliğin defosu bu durum görmek kısmı yaşlar ilerledikçe azalıyor bende ise hep böyle bir korku var bakıyorum ama görebiliyor muyum diye belki bu korku biraz özgürleştiriyor düşüncelerimi. Gerçi korkunun böyle özgürleştirici bir etkisi olduğuna da inanmıyorum ama :O) Khrisnamurti diyor ki eğer bir yaprağı elinize alıp onun şeklini ve ne kadar kendine özgü oluşunu herşeyden önce kendi için var oluşunu görebilmeyi becerebilirsen işte o zaman dünyada ki tüm sesleri duyabilirsin. Çok inanıyorum bunu yapabildiğimiz de ancak beyinlerimiz özgürleştirebileceğiz ve o zaman herşey çok daha basit olacak. Oğlanları çok özledim söyle onlara. Sevgiler...

    YanıtlaSil