The HELP!
Dünyanın tam da ortasında çoğaldık hepimiz, tomurcuklanan
bir bitkinin çiçekleriydik, köklerimiz birdi. Birgün bir rüzgar esti, öyle
şiddetliydi ki her birimizi savurdu başka başka yerlere başka iklimlere.
İklimlerle değiştik, renklendik, dikenlendik, kimimiz serpildik kimimiz küçücük
kaldık. Başka rüzgarlar da oldu sonrasında bizi bir araya getiren fakat kimse
birbirini tanımadı. Farklarıyla adlandırdık karşımızda ki çiçekleri, isimler
taktık, kötü davrandık, bazen unuttuk aynı köklerden tek bir bitkinin
tomurcukları olduğumuzu. Hoyratça batırdık dikenlerimizi, bencilliklerimiz
evrene sığmadı. Sonrası bir yok oluş kimi farkında kaybettiklerimizin kimi halen
diğer çiçekleri ezme sevdasında sebepsiz.
Bir filmdir bana bugün bunları söyleten, gözyaşlarıma engel
olmadan izlediğim bir film. İçimdeki haykırışı öyle güzel anlatmış ki. İnsanların
sıfatlandırlması bana herzaman çok ağır ve iğreti geldi.
Bu filmi izleyin derim;
ÖĞRETİ:
Herbirimiz aynı yerden geldik ve gidiyoruz öyle değil mi?
Madem öyle :O)
İnsanları sev,
Dünya üzerinde sadece biz yaşamıyoruz! Var olan herşeyin kendi varoluşuna saygı göster,
Yardım et,
Ayrıma,
Birleştirici ol,
Empati nedir bil,
Gülümse,
Mutlu ol,
Her sabah selam olsun diye başla güne
ve bu dünyada sadece senin olmadığını ve yalnız yaşamadığını kabullen.
Kibirini bir gün bile olsa evde bırak!
Aslında bu öğretileri sanırım sayfalarca yazabilirim ama herkes kendi yolunu kendi bulmalı, yaşadığımız şeyi hayatımızı ellerimize alıp evirip çevirip ne olduğunu anlamadığımız sürece hayatın hep anlamsız tarafında olacakmışız gibi geliyor. Bir öğreti ki bu bence en önemlisi kendini tanı!
Sincosh selamlarımla,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder